Yüzde yüz Online Üniversiteye doğru: Kazanımlar ve Riskler

online_diplomaİletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler özellikle internet tabanlı eğitimin yaygınlaşmasına ve etkinliğinin artmasına yol açmıştır. Uzaktan eğitim, e-learning(uzaktan öğrenme), web tabanlı eğitim gibi isimlerle anılmaya başlamış, başarılı örneklerin sayısındaki büyük artış nedeniyle de dünyanın her tarafında işletmelerden ve kişilerden yoğun ilgi görmüştür. Bilginin en önemli varlık haline geldiği günümüzde eğitim; kurumlar ve kişiler açısından üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu olmuştur. Bu noktada uzaktan öğrenme, zamandan ve mekândan bağımsız, gerçek zamanlı, öğrenci merkezli, iş birliğine dayalı çalışma olanağı sağlayan, maliyet etkin çözümler sunan, izlenmesi ve değerlendirmesi kolay bir öğrenme ortamı olduğundan, işletmeler ve kişiler açısından iyi bir alternatif haline gelmiştir.

 

Öncelikle kafa karışıklığını gidermek için tanımlara bir göz atmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Online Eğitim piyasasında birçok ismi ve tanımı duymaktasınız. Uzaktan Eğitim, E-Learning, Webinar, mobil öğrenme, Online Eğitim..vb Peki hangisi ne düzeyde ihtiyaçları karşılamakta dilerseniz bir göz atalım:

Kaynak Tabanlı Öğrenme:

En geniş terimdir. Çünkü öğrenenler için her türlü basılı veya elektronik kitap, resim, ses, video, yazılım vb her türlü kaynağı içerir.

Teknoloji Tabanlı Öğrenme:

Bir öğrenme ortamında herhangi bir teknoloji aracından faydalanılan öğrenmedir. Teknoloji tabanlı öğrenme sadece Uzaktan Eğitim ortamlarında değil herhangi bir sınıf ortamında kullanılabildiği için uzaktan eğitimi kapsar.

Uzaktan Öğrenme:

Uzaktan Eğitim konusunda pek çok kavram birbirine çok yakın anlamlarda olduğu için karıştırılır ve birbirinin yerine kullanılır. Belki de bu bağlamda en çok karıştırılan kavramlar uzaktan öğrenme ve e-öğrenmedir. Uzaktan öğrenme öğretmen ile öğrenenin fiziksel olarak farklı mekânlarda olduğu durumda yapılan öğrenme etkinliğidir. Bu bakımdan uzaktan öğrenme hem elektronik olmayan hem de elektronik olan materyaller kullanılabildiğinden e- öğrenmeden daha kapsamlıdır.

E-Öğrenme:

Öğrenme sürecinde internet, herhangi bir bilgisayar ağı veya bireyin çeşitli multimedya teknolojilerden yararlanarak hem öğrenci hem de öğretici için mekân ve zaman bakımından esneklik sağlayan eğitim faaliyetidir.

E-öğrenmede hem bir bilgisayar ağı hem de bir ağ bağlı olmayan bilgisayardan yararlanarak yapılan eğitimi de içerdiği için hem çevirimiçi öğrenmeyi hem de bilgisayar tabanlı öğrenmeyi (ağsız öğrenme) de kapsar.

E-öğrenme uygulanış bakımından üç gruba ayrılır:

–       Eş zamanlı(senkron)

–       Ayrı zamanlı(asenkron)

–       Karma Eğitim (b-learning)

Bilgisayar Tabanlı Öğrenme:

Öğrenme sürencinde yararlanılan bilgisayarın bir bilgisayar ağına bağlı olmaksızın öğrenme ortamında kullanıldığı materyallerdir. Bu öğrenme tipinde materyaller yerel yani bireyseldir. O bilgisayardaki kullanıcıya özgüdür.

Çevirimiçi Öğrenme:

Öğretim ortamı ve içerik paylaşımı olarak herhangi bir bilgisayar ağının kullanıldığı öğrenmelerdir. Kullanılan bilgisayar ağı internet gibi sonsuz sayıda kullanıcıya sahip bilgisayar ağı olabileceği gibi birkaç kullanıcıdan oluşan internette bağlı olmayan yerel ağlarda olabilir.

İnternet Tabanlı Öğrenme:

Öğretim ortamı olarak internetin kullanıldığı öğrenmelerdir. İnternet tabanlı öğrenme web tabanlı öğrenmeye göre daha geniştir. Çünkü internet birbirine bağlı çok sayıda bilgisayar ağının yanı sıra web, e-posta,Telnet, FTP gibi hizmetleri de barındırır. Bu bakımdan web tabanlı öğrenmeyi kapsar.

Web Tabanlı Öğrenme:

Öğretim ortamı olarak web teknolojilerinden faydalanılan öğrenmedir. Web teknolojisi HTTP protokolüne dayanır ve HTML, web tarayıcısı, URL gibi hizmetlerden yararlanır.

M-öğrenme (m-learning):

M-öğrenme (mobile-learning) kimi yerlerde h-öğrenme (hareketli öğrenme) adı ile anılmaktadır. M-öğrenme kavramı uzaktan eğitimdeki e-öğrenmeden türeyen bir kavramdır. M- öğrenme belirli bir sabit noktası olmayan öğrencinin taşınabilir iletişim araçlarından (dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları, 4G, 3G, WAP, GPRS vb) faydalanılarak yapılan öğrenme biçimidir.

M- öğrenme e-öğrenme kadar yaygın olmasa da ilerleyen günlerde herkes tarafından konuşulacak bir kavram olacaktır. Çünkü teknoloji hızla ilerlemekte iken büyüyen çocuklar, gençler kablosuz ve taşınılabilir iletişim araçlarına zorlanmadan adapte olmakta ve bu araçları hayatların vazgeçilmezleri arasına koymaktadır.  Eğitimde bu durumda kendisine yeni çalışma alanları üretmek ve bu noktada da m- öğrenmeyi başka bir deyişle hareketli çoklu ortam eğitim sistemleri oluşturmaktadır. Günümüzde artık eğitim sadece sınıf ortamlarında değil yaşam boyu öğrenme bir süreç olduğunu düşündüğümüzde m-öğrenmenin değeri daha iyi anlaşılmaktadır

Bu kavramları şekil üzerinde anlatırsak daha kolay kafamıza yer edecektir sanırım:

uzaktan eğitim aşamaları

 Şekil -1 Uzaktan Eğitim Kavramları

ABD’de neredeyse 20 yıldır yapılan uzaktan eğitim yöntemi ile eğitim öğretim hizmetleri ülkemizde de hızla yaygınlaşmaktadır. Kabul etmek gerekir ki uzaktan eğitim yöntemiyle eğitim almak bir kültür meselesidir. Bu kültür ülkemizde tam manasıyla oturmamıştır. Bununla beraber önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu yöntemi kullanarak eğitim almak isteyenlerin oranı inanılmaz derecede artacaktır.

online_DegreeAvrupa dışındaki ülkelerde uzaktan eğitim kültürü oturmasına rağmen bir handikap söz konusu. Eğitim yönetimini çok iyi bilen üniversiteler ve enstitüler maalesef işin teknoloji tarafında büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bunun en önemli nedeni ise daha önceden kurdukları ve iyi biçimde yönettikleri sistemlerini devam ettirme çabaları. Öğrenci olarak Amerika’nın birçok üniversitesinde “%100 Online” bir programa kayıt olduğunuzda, karşınızdaki hocanın hiç sesini duymadan, videosunu izlemeden mezun olabiliyorsunuz. Bu üniversiteler çoğunlukla Blackboard sisteminden faydalanıyorlar. Ancak Avrupa öğrencisi, özellikle bizim gibi göz göze ve dokunarak iletişimin çok daha etkili olduğu ülkelerde, hocaları görmek, seslerini duymak, mümkünse senkron webinar’lar gerçekleştirmek istemektedir.  Böylece Uzaktan eğitimin, tıpkı örgün eğitimde olduğu gibi eğitim bilimlerinde de, eğitim teknolojilerinde de kültürel farklılıklara göre şekillendiğini görebiliriz.

Bu detayları akademik olarak incelemek ve ülkeler arasındaki farklılıkları teknik anlamda da görmek isteyenler makalemden,  K-12 düzeyinde ve yükseköğrenim düzeyinde uzaktan eğitim uygulamalarını içeren akademik araştırmalarımdan faydalanabilirler.

Türkiye’de en büyük dezavantaj YÖK’ün yaptırımları gibi gözükmektedir. Şu an için E-Üniversite gibi platformlar Uluslararası akreditasyonları olan yabancı üniversitelerin online programlarını pazara sundukları için bu yaptırımı by-pass etmektedirler. Bununla beraber ülkemizde uzaktan eğitim faaliyetleri ön lisans, lisans ve yüksek lisans seviyesinde yürütülmektedir. Ancak hiçbir şekilde yüzde yüz online şekilde ve doktora düzeyinde verilememektedir. YÖK en az bir sınava örgün olarak girmeyi zorunlu tutmaktadır. YÖK’ün yeni yasa taslağı ile online üniversitelerin önü açılmakta, şirketlerin de üniversite kurabilmelerine imkan sağlanmakta ve üniversitelerin uzaktan eğitim faaliyetlerini başka bir kurum ya da kuruluştan temin etmelerine de olanak verilmektedir. YÖK’ün işleyişini de belirleyecek şekilde geniş kapsamlı hazırlanan bu yasa taslağı eğer 2014-2015 yılları içerisinde meclisten geçerse, kısa ve orta vadede gerek yurtdışındaki üniversitelerin online bölümlerinin Türkiye’de açılmaya başladığına, gerek hali hazırdaki üniversitelerimizin %100 Online bölümler açtığına şahit olacağız. Bu da tıpkı ABD’de ilk çıktığında verilen “Online olarak diploma almak kalite problemi oluşturacağı ve akademisyenler karşı çıkacağı için mümkün değildir”tepkisinin bir anda değişmesi anlamına gelmektedir.

Tankut ASLANTAŞ

Endüstri Mühendisi / Yönetim Danışmanı

Leave a Reply